HOŞ GELDİNİZ

Siyasetçi doğru olanı değil , uygun olanı söyler.

29 Ocak 2011 Cumartesi

Piyasalar 5 nisan 'a mı gidiyor ?

Piyasalar ısınmaya başladı . Dolar 1.60 ' ı kırarsa tehlikeli olabilir. Yeni bir 5 nisan yaşayabiliriz.
Neden oldu ?
Beceriksizlik ve geç kalmış kararlar.Aynı zamanda anlamsız düşürme inadı. Bu faiz indirimleri zamanında yapılmalıydı . Piyasalarla inat edilmez , gereken yapılır. Reel faiz % 10 lar seviyesinde iken yapılmalıydı . Şimdi yerli yatırımcı açısından reel faiz sıfır olmuş , yabancı açısından % 3-5 gibi.
Piyasa tokadı yemeyenler , kendilerini çok iyi ekonomist , bulunmaz iktisatçı sanır. Hatta kimileri Bernanke 'yi beğenmez , kendilerini onun üzerinde sanır.
Şu andaki dövizdeki artış ülke açısından iyidir , ama son 25 puanlık faiz indirimi yanlıştı. Piyasadaki kaosa değmezdi. Zamanında 125 puanlık indirim olsaydı bu kaos yaşanmazdı.
Tansu Çiller gibi 3 aya net % 50 faiz ödemek zorunda kalırsanız , o zaman görürüm sizi . Öyle bir ortamda seçime gidersiniz vay halinize .

Ben 14.02.2008 de mail grubunda yazdığım yazıyı kopya ediyorum. Sıradan bir vatandaş olarak daha ileriyi gördüğümü sanıyorum.

" Merkez bankası başkanı seçiminde koparılan fırtınayı hatırlayıp , yeniden gözden geçirmek , irdelemek istiyorum.

Ülkemizin kabaca iç ve diş toplam 300 milyar usd borcu olduğunu varsayalım , bu borcu borçla ödeyerek ertelemenin bedeli ödenen faizdir. 300 milyar dolar için ödenen her % 1 faiz, yılda 3 milyar dolara günde 8 milyon dolara tekabül etmektedir. Eğer kazaen %2 fazla faiz ödeniyorsa hergün bu zavallı milletin kasasından 16 milyon $ , dışarıya atılıyor demektir.

O halde sorunun yeni şekli ödenen faiz bedeli doğrumudur ? sorusuna dönüşmüştür.

Resmi verilere göre enflasyon %8 , faiz oranı %16 olduğuna göre reel getiri , faiz eksi enflasyon eşitliğinden % 8 bulunuyor. Bu rakam dünya standartlarında büyük bir rakamdır ve bizden sonra bir de brezilyada vardır . Ayrıca ülkeye dövizle gelenler için , enflasyon rakamının hiç anlamı yoktur , onları hiç ilgilendirmiyor , eğer kur sabit ise reeel getirisi aldığı faize eşittir .Ancak ülkesindeki enflasyonla mukayese edilebilir. Kurda düşüş varsa bu da ekstra bir gelir oluyor. Bu rakam geçtiğimiz yıllarda faiz ile birlikte % 25 civarında oldu.

Sen bu işlerden ne anlarsın ? kendi işinle uğraş diyenlere , ekonominin dört işlemden ibaret olduğunu , iyi matematik bilen ve problem çözme yeteneği gelişmiş mühendislerin , biraz ilgilenerek bu konuyu kolaylıkla anlayabileceklerini ve siyasi kararları anlayabilmek için ekonomik gelişmeleri mutlaka takip etmek gerektiğini söyleyebilirim.

Konuya dönersek , madem ki böyle fazla faiz ödüyoruz bunu hiç değilse 50 veya 25 puan düşürsek ne olur ? şeklinde düşünebiliriz.

Buna yetkili kurul , yani para politikası kurulu , merkez bankası tarafından şöyle oluşturulmuştur.

" Para Politikası Kurulu, Başkan (Guvernör)ın başkanlığı altında, Başkan (Guvernör) Yardımcıları, Banka Meclisince üyeleri arasından seçilecek bir üye ve Başkan (Guvernör)ın önerisi üzerine müşterek kararla atanacak bir üyeden oluşur. Hazine Müsteşarı veya belirleyeceği Müsteşar Yardımcısı toplantılara oy hakkı olmaksızın katılabilir. Başkanlık (Guvernörlük), Başkan (Guvernör) Yardımcılığı ve Banka Meclisi üyeliği görevi sona erenlerin Para Politikası Kurulu üyeliği de sona erer " ( www.tcmb.gov.tr)

Ancak bu öyle bir kuruldur ki ayda bir defa toplanır , kıyametin kopması bile kurulun bir ay dolmadan toplanması için yeterli sebep değildir. Ülkede faizlerin düşebileceği şeklinde bir ortam oluşmuşsa bile , uygun şartlar varsa bile %1 faiz oranı için günde ödenen 8 milyon $ kurulun umurunda değildir.

ABD merkez bankası fed , ocak ayı içerisinde mortgage krizi ile ilgili olarak olağanüstü toplanıp 75 puan ve 30 ocaktaki olağan toplantısında 50 puan faizleri aşağı çekti , yani 1 ayda faizleri %4,25 den %3 'e indirdi. Bu düşüş oranı % 29 demektir. Sebep de kriz. Oysa bizde krizlerde faizler yükseltilir. Tansu hanım 5 nisanda 3 aya %50 net yılda bileşik % 406 ' ya çıkarmıştı faizleri.2001 krizinde de bu kadar olmasa da çok yükseklere çıkmıştı.

Faizler 25 puan düşürülse ülkede ne olur ? bu kadarcık düştü diye herkes faizden birdenbire kaçacak mı ? bu mümkün mü ? ancak bir miktar kaçtığını varsayalım .

Kaçan para yatırıma yönelirse ülke kazanır .

Hisse senedine yönelirse dolaylı olarak yatırımlara ortak olmaktır , yine ülke kazanır.

Tüketime yönelirse bunun da zararı yoktur ama korkulan enflasyonist baskıya dönüşmesidir. ABD 'deki faiz indiriminin mantığı budur , yani faizi düşürüp parayı harcamaya yöneltmek ve resesyona engel olmak.

Dövize yönelirse , zaten kurların bir miktar yükselmesi , resmi rakamlara göre aşırı artan , gözümüzle gördüğümüz gerçeklere göre yavaşlayan ihracatı canlandırıp , azgınlaşan ithalatı yavaşlatarak yine ülkeye katkı sağlayacaktır. Şu gerçektir ki cari açık hergün büyümekte, makas açılmaktadır.

Netice olarak küçücük bir indirim , alınması gereken zor bir karar değildir , kaldı ki bunun dönüşü de mümkündür. Kişisel düşüncem denemenin hiçbir zararı olmayacağıdır.

Bugün için , " kriz var , her an herşey olabilir " mazeretine sığınıyorsunuz , peki bir ay önce ne vardı ?

Ülke kaynaklarının israf edilmesi ve kamu borç yükünün artırılması kriteri , ülkede başa getirilen kişi ve iktidarlarda mutlaka bulunması gereken vazgeçilmez , öncelikli özelliktir. Zaten 12 eylül neden yapılmıştır sorusunun cevabı da burada gizlidir.Çünkü , Türkiye ekonomik enstürümanlarla esir alınmıştır. "

m.sedat saygılı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder