HOŞ GELDİNİZ

Siyasetçi doğru olanı değil , uygun olanı söyler.

3 Haziran 2023 Cumartesi

SEREZ KADISI

Karakuşi kadıyı yazmıştım . Rahmetli Demirel’in gazetecilere anlattığı fıkraydı Bir de Serez kadısı var ki … dillere destan ( yunanca serres serrhae ) İstanbul Üsküdar'dan bir meraklı Hayret Efendi meşhur kadıyı görmeye gider Serez girişinde , bir kalabalık cenaze taşır . Ancak bir farkla ; İkide bir tabutun kapağı açılır , adam “ben yaşıyorum” diye bağırır , taşıyanlar ise “ kapat kapağı , ölmesen kadı öldü der miydi ? “ diyerek tekrar kapatırlar. Adam şaşırır ve devam eder , merkeze gelir , ezan okunmaktadır. Bir de ne görsün ? Alt kat meyhane ,üst kat cami. Meyhaneden çıkanlar , merdivenlerden düşe kalka , üst kata çıkıyor . Adam merak eder ve sarhoşlarla camiye girer , biraz sonra hoca çıkar . Başlar , “ Bismillahirrahmanirrahim “ derler , “ Allahü ekber “ derler . Adam sonundaki “derler” kelimesine bir anlam veremez , merakı daha da artar ve kadıyı görmeye gider Kapıda bekletirler ,bir türlü kadı çıkmaz , sabır tükenir ve adam içeri dalar . Kadı uygunsuz vaziyette , yakalanır . Adam sinirle anlatır , meşhur kadıyı görmeye geldiğini ancak , tuhaflıkların Serez’e girişte başladığını , götürülen cenazedeki adamın canlı olduğunu sorar . Kadı cevap verir ; Yıllar önce , öldü haberi geldi , mirası bölüşüldü , dul karısı evlendi , şimdi adam çıkıp gelmiş yaşıyorum diyor, ne yapalım ? Her şeyi geri mi alalım , gömülmesini uygun gördüm. Peki der kadı efendi , altta meyhane üstte cami , sarhoşlar namaza çıkıyor , bu nedir ? Buranın insanı ne dininden vaz geçer , ne de şaraptan . Önceden meyhane ile caminin arası uzaktı ,gidip gelmek zor oluyordu , şimdi alt-üst yaptım . Hem içiyorlar , hem ezan okununca , namaza çıkıyorlar . Peki der , kadı efendi , her şeyin sonunda , derler , derler diyen hoca ne ? Bu cemaate göre hoca bulamadık , sonra hahama rica ettik. Sen din adamısın , bu işi de yap dedik . Haham vekaleten yapıyor , dininden dönmediği için de , böyle aktarım yapıyor. -Pekâlâ kadı efendi! Hepsine peki desek bile, o sizin çıplak genç kızla manzaranız? O da tevil götürür mü artık? -Tevil mevil ne demek efendi! O gördüğün, düpedüz bir davanın hukukî bir çözümü idi… Diyecek söz bulamayan adam çekip gider . “ Sen , siyasal islam’ ın resmini çizebilir misin , Abidin ? “ deselerdi , herhalde Abidin Dino Serez’i çizerdi. Hem dininden , hem hırsızlıktan ,hem sahtekarlıktan vaz geçmeyen bir toplum , ancak bu kadar güzel izah edilebilirdi. Bir tarafta dindar görünüp ; Yalan söyleyen , hırsızlık yapan , hakkı hukuku çiğneyen, hilenin her türlüsünü yapan , kafasına bir bez bağlayıp , baldırını açan , 18 yaşında jeep’lere binen , helal/haram ayrımı yapmayan , haram kazançla israfın her türlüsünü yapan , liyakatı yok sayıp , imam-hatipli olmayı liyakat sayan , hukuku yargıyı kendi menfaatına siyasallaştıran , rektör seçimini iptal edip , sadakatle rektör atayan , faiz yemem diyerek, kul hakkını iştahla yiyen, siyasal islamcı zihniyet , tam da böyle izah edilebilirdi. “Dicle nehrinin kenarında ,bir koyunu kurt kapsa , hesabını benden sorarlar “ diyen Hz.Ömer’den alıntı yapıp , sonra da doktorların hastanede öldürülmesine , öğretmenlerin okulda dövülmesine , polislerin sokakta tokatlanmasına , recep ivediklerin ortalıkta cirit atmasına seyirci kalan zihniyet , böyle izah edilebilirdi. Bizim din’le de dindar’la da bir sorunumuz yok Dinimiz islam , biz de müslüman olmaya çalışıyoruz ,elimizden geldiği kadar . Müslüman olarak da ölmeyi arzu ediyoruz . Müslümanlığı , ibadetten ibaret görmüyorum , bir gözyaşını silemiyorsam , bir muhtaca elimi uzatamıyorsam , haksızlık karşısında susuyorsam , benim ibadetime kimsenin ihtiyacı yoktur. Dini menfaatine ve siyasete alet etmeyen mütedeyyinlere da saygımız var . Ancak söz konusu menfaatimiz olduğunda , karşımızdakini aldatmak için “ abdestimle duruyorum , şimdi namazdan geliyorum “ diyerek , dini veya dindarlığı öne çıkarmayız . Otobüste omuzu sürtündüğünde “ hakkını helal et “ diyerek sözde hakka hassasiyetini gösterip , ekmek kuyruğuna aradan girip önüne geçen , hakkını çiğneyen dindarlardan da değiliz. Bugün girdiğim bir yerde , bir tartışmanın olduğunu gördüm ve burnumu soktum , nedir ? dedim Promasyonu tartışıyoruz dediler . Neyini dedim ? Helal mi ? haram mı ? diye dediler Tartışmaya gerek yok , ben size söyleyeyim dedim ve anlattım Mevlana hazretleri etrafa bakarken , bir kedinin fareyi kovaladığını görür . Fare kediden kaçmaya çalışırken , inekten çıkan kocaman bir dışkının altında kalır . Kalır da, dik kuyruğu dışkının dışındadır ve onu gören kedi , fareyi yakalar Mevlana hazretleri , bu manzara karşısında , şu tesbitlerde bulunur 1) Üzerine , her pislik atan düşmanın değildir . 2) Seni, her pislikten çıkaran , dostun değildir. 3) Gırtlağına kadar boka gömülmüşken , kuyruğunu dik tutmanın ne anlamı var ?

ÖZELEŞTİRİ

Menderes ‘i sevmezdik , çünkü Amerikan uşağıydı . Bir tugay askeri, Koreye gönderip , ABD uğruna feda etmişti. Demirel’i sevmezdik , o bir masondu ki , başka söze gerek yoktu. Ecevit ‘i sevmezdik , o , tek kelime ile komünistti Erbakan’ı sevmezdik , o dinimizi istismar ediyordu Behice Boran , Mihri Belli , M.A. Aybar , Timisi ‘yi hiç sevmezdik , onlar marksistti Biz bu hükümlere , düşünerek ve sorgulayarak mı vardık ? yoksa ideolojimizin gereği olarak mı inandık ? Bizler ise muhafazakar , müslüman , biraz dindar , milliyetçi ve daha öte ülkücü ve türkçüydük. Şimdi önümüzde , kriterlerimize uyan iki örnek var Biri , her nefesinde devletin bekasını düşünecek kadar milliyetçi ! Diğeri , her işinde hazreti Ömer adaletini kıstas alan dindar ! Bizim kutsallarımızla , bu örnekler arasında bir çelişki vardı , bir türlü kabullenemiyorduk . Bu yaşta yapmadığımız özeleştiriyi ne zaman yapacağız ? Varsa ,hatalarımızı , yanlışlarımızı ne zaman itiraf edeceğiz ? Atatürk döneminde başlayan, Menderes döneminde devam eden Seka ve Sümerbank teşebbüsleri , o şartlarda gerçekten devrimdi . Bir kısmı tamamlanmış , bir kısmı da ihtilalden dolayı gecikip , 1962 -63 lerde devreye girmiş . Ülkenin kalkınması ve sanayileşmesi açısından , çok önemli teşebbüsler. Sonra, küçük güçte HES ‘ler ama o şartlarda kimsenin tasavvur dahi edemeyeceği şeyler . Basit bir örnek vereyim , Klavuzlu barajının suları altında kalan , 1955 yapımı 3 MW güvercinlik santralının , nasıl kurulduğu , akıl alacak gibi değil. 1950 de , savaştan yorgun , yenik ve esir çıkan almanlar ,1955 de Türkiyede yolu olmayan vadilere nasıl santral kuruyor ? Demirel dönemi çok daha muhteşem , Ereğli , Seydişehir, İskenderun ve çok devasa barajlar , petkim , tüpraş ,Aliağa rafinerisi . Gerçekten o yıllarda Türkiye büyük bir şantiye . Hem enerji üretimi ve hem sulama amaçlı büyük barajlar hayata geçiriliyor. O yıllarda yapılan yatırımları , bugün iktidarda olanlar , bırakın yapmayı , hayal bile edemezler . Ereğli olmasa , o gemiyi yapamazlardı ! Gemiyi , toggu ,duble yolları, şehir hastanelerini toplasanız , bir Ereğli yapmaz. Türkiye Kıbris’ta , TMT ler ile çok iyi organizasyonlar yaptığı , illegal altyapı oluşturduğu halde , adaya çıkamıyordu , çünkü çıkarma gemisi yoktu . Ereğli sayesinde , çıkarma gemisi yaptıktan sonra adaya çıkabildi. Sorum çok açık ve net . İkinci bir Ereğli yapılmış mıdır ? Ecevit’in kısa süreli ,iktidarları oldu . 73 ‘de 8 aylık ,Erbakan koalisyonu vardı . Amerikaya rağmen , haşhaş ekimini serbest bırakma vaadini yerine getirdi. Ekim törenlerine katılmaya giderken , yolda , Nikos Sampson’un adada darbe yaptığını öğrendi ve geri döndü , sonra da Kıbrıs çıkarması yapıldı . 99 'da , bahçeli ve mesut yılmaz gibi ortaklarla zaten başarılı olması mümkün olmayacak koalisyonu yaptı . İMF ‘den başka çare kalmamıştı , onu da yaparak , gelecek akp iktidarının , 10 yıl rahat olmasının önünü açtı . Ama o gün İMF ‘ye teslim olduğumuz şartlar , bugünden çok iyiydi. Özal ‘la beraber , 80 darbesinin amacına uygun olarak , ekonomik politika değişti. Özelleştirme ön plana çıktı . Tüketim körüklendi , Türkiye ithalat cenneti oldu . Demirel ‘in ikame politikasının yerine kazanmadan harcama politikası başladı . İnsanlar yorulmadan , köşeyi dönme hayalleri kurmaya başladı . Maymun fileleri , naylon fatura , hayali ihracat dönemi başladı . Özal dahil , ondan sonra gelen tüm iktidarlar , 80 ‘e kadar yapılanları yemişlerdir . O kadar büyük şeyler yapılmış ki ; hem bütçe deliklerini kapatıp , hem yandaşlarına peşkeş çektikleri halde , henüz yeni tükenmiştir. Üstelik bu mirasları yerken , hem dış , hem de iç borçları da artırmişlardır. Özal döneminin önemli eseri Atatürk barajıdır ama proje ve etüdü Demirel döneminde yapılmıştır. AEL A termik santralı Özal dönemi olsa bile tasarımı daha önceden hazırlanmış ve askeri dönemde başlamıştı. Otobanlar , o gün için ihtiyaçtan çok ilerideydi ama , bugün yetersiz kalıyor. Bunlara rağmen , muhafazakar kesimde Özal , kahraman gibi görülür . Çok büyük işler başardığı konuşulur. Çiller döneminde satılsa ,Türkiyenin borçlarını ödeyecek Telekom , milliyetçi ve dindarlar tarafından heba edildi , oger ‘e peşkeş çekildi ve kamu bankalarından , geri ödenmeyen krediler verildi ! --------------- Bir kritik soru daha var ! Tüm kurumlar özelleştirildi de , devlet bankaları neden özelleştirilmedi ? Cevap : Soygunlar nasıl yapılacaktı ? Özelleştirme de yanlıştı , özelleştirmemek de yanlıştı . KİT ler kalmalıydı , ancak , işçinin ; zararın azına , karın çoğuna ortak edileceği bir sisteme geçilmesi gerekirdi . Ancak sendikacı-siyasetçi çeteler bunu düşünemezdi ! Sendikacılar böyle devam etmesini , siyasetçiler de yandaşlara peşkeş çekilmesini istiyordu. Türkiye’de , bugün bile ihtiyacı karşılamayan kağıt sektörü varsa , seka sayesindedir Osmaniye-İskenderun civarında , metal sektörü oluşmuşsa , İskenderun sayesindedir. Kimya sektörü , petkim sayesinde gelişmiştir. Tekstilde üretim merkezi olmuşsa , Sümerbank ‘ın yetiştirdiği iş gücü sayesinde olmuşur. Çok uzatmadan sonuca gelelim Biz bu hükümlere , düşünerek ve sorgulayarak mı vardık ? yoksa ideolojimizin gereği olarak mı inandık ? “ Halk bir dağ gibidir , kendine gelen sesi yansıtır “ Yani böyle düşünmemiz mi isteniyordu ? Medya bizi böyle mi yönlendirmişti ? Şahsi kanaatim Etnik kökeni , dini ,siyasi görüşü ne olursa olsun ; 80 öncesi liderlerin , 80 sonrası liderlere göre ; Çok daha ilkeli Çok daha namuslu Çok daha dürüst Çok daha vatansever Çok daha milliyetçi Çok daha müslüman olduğu yönündedir.