HOŞ GELDİNİZ

Siyasetçi doğru olanı değil , uygun olanı söyler.

12 Mart 2017 Pazar

BİR HİKAYE ( Mahir Kaynak 15.03.2008 )


Terör olaylarının anlatılanlardan farklı olduğunu, bunların söylemlerinden çok farklı amaçlara hizmet ettiğini düşünen bir adam düşündüklerini kanıtlamak için bir deney yapmaya karar verdi. Çevresinde kanarya sevenler adında bir dernek vardı ve bunların üyeleri kanaryaların en güzel kuşlar olduğunu söylüyor hatta dünyada başka bir kuş türü olmasa daha iyi olur diyorlardı. Çevrelerindekilere düşüncelerini yaymaya çalışıyor, kanarya fotoğraflarıyla süslenmiş broşürler dağıtıyorlardı.
Adam çevresindeki işsiz ya da dengesiz bazı gençleri topladı. Onlara biraz para verdi, düzenli toplantılar yaptı ve kargaların çok zararlı yaratıklar olduğunu, bunların görüldüğü yerde öldürülmesi gerektiğini söyledi. Gençler hem biraz para kazanıyor hem de bir ideal uğruna mücadele ederek hayatlarına anlam kazandırıyorlardı. Sokaklar karga leşleriyle dolmaya başlamıştı ve herkes bunu farklı bir biçimde yorumluyordu. Bazıları bunun bir kıyamet alameti olacağını bile söylüyordu. Tedirginlik yayılmaya başlamıştı.
Adam kahvehanelere giderek kargaların kanarya sevenler derneğinin üyeleri tarafından öldürüldüğünü, onları kanarya dışındaki tüm kuşlara düşman olduğunu söylüyor kanıt olarak da dernekteki konuşmaları gösteriyordu. Kanarya sevenler halkın nefret ettiği kişiler haline gelmişti. Hiçbir kusuru olmayan zavallı kargaların onlar tarafından öldürüldüğünden kimse şüphe etmiyordu. Aşırı kanarya sevgisi ve bunların abartılı bir biçimde sergilenmesi onların karga düşmanı olduğunun kesin delili haline dönüşmüştü.
Ülkenin insanları bu gibi aşırılıklara alışkındı. Bir şarkı annenin okşamasını bile kıskanan aşığı anlatıyor ve bu aşkının büyüklüğünün delili sayılıyordu.
Adam başka bir grup oluşturdu ve bunlara gaddar karga düşmanlarıyla dövüşmenin bir insanlık görevi olduğunu söyledi ayrıca biraz da para verdi. Bu grup yolda rastladığı kanarya sevenleri dövmeye başladı. Çünkü kargaları bunların öldürdüğünden kimse şüphe etmiyordu. Kanarya sevenler bunu büyük bir haksızlık olarak gördü ve kanarya sevmenin ötesinde bir davranışlarının olmadığını ve bu nedenle dövülmelerinin özgürlüklerine bir müdahale ve haksızlık olduğunu söyleyerek karşılık vermeye başladı. Artık ne kanaryanın ne de karganın adı bile geçmiyor taraflardan biri doğayı korumak diğeri özgürlüklerine müdahaleyi önlemek için dövüşüyordu. Güvenlik güçleri bu nedenle kavga edilmeyeceğini, bu olayların arkasında siyasi bir projenin olduğunu düşünüyordu.
Adam denemeyi sona erdirmek istedi ama artık kimseye söz geçiremiyordu. Kavga edenleri başkaları yönlendirmeye başlamıştı. Özgürlüklerini savunduğunu düşünen kanarya sevenler devletin kendilerine düşman olduğunu ve onları devletin örgütlediği bazı derin yapılar tarafından dövdürüldüğünü düşünmeye başladılar. Karşı taraf dünyada kanaryadan başka kuş olmasını istemeyenlere karşı devletin kayıtsız kaldığını ve bu nedenle doğayı kendilerinin korumaya karar verdiklerini söylüyordu.
Türkiye’deki kavganın nedenlerini tartışmanın mümkün olmaması, eğer söylediğiniz sayısız sözlerden birinin bile taraflardan birinin lehine yorumlanması halinde başınızın ağrıyacağını düşünüyorsanız siz de bir hikaye anlatın.