HOŞ GELDİNİZ
Siyasetçi doğru olanı değil , uygun olanı söyler.
31 Aralık 2013 Salı
2013 & 2014 siyasi & ekonomik tahmin & analiz
En sıcak günleri , yılın son günlerinde yaşadık . İki cambazın bir ipte oynayamayacağını hepimiz gördük . Ne rüşvet ne de yolsuzluk hepsi bahane idi. Bana göre perde arkasında iki sebep vardı.
1- İran'a uygulanan ambargonun delinmesi
2- Çin ile yapılan füze anlaşması
İran ve çin müttefikti ama amerika - rusya ittifakına alernatif olarak karşı cephede idi. Her iki taraf da Türkiyeyi yanına almak istiyordu. Bu iki karar kabul edilemezdi.
Bu olanlardan sonra şu sonuçları çıkarabiliriz.
1- Ne olursan ol , Türkiyede güvende olamazsın.
2- Darbe sadece askerler tarafından yapılmaz. Halk veya bürokrasi de darbe yapabilir.
3- İktidarlar her zaman yolsuzluk yapar . İktidarın sağcı veya solcu olması , müslüman veya laik olması , milliyetçi veya devrimci olması hiç fark etmek . Mataracı bir devrimci , koray aydın milliyetçi , şimdiki bakanlar da müslümandı ama hepsi de hırsızdı. Türkiyede siyaset rant için yapılır. Yani siyasi kavga bir rant savaşıdır
Evet bu bir operasyondu , inkar edilemezdi ama yolsuzluklar da bu bahane ile rafa kaldırılamazdı.
Türkiye cumhuriyeti tarihinde üç defa yakaladığı siyasi iktikrarı sanırım önümüzdeki on yıl içerisinde zor görür. Siyasi istikrarsızlık , ekonomik istikrarsızlığı da beraberinde getirir.
Gezi olayları apaçık provakasyondu . Bizim insanımız üç ağaç için sokağa çıkacak kadar hassas değildir.
Barış süreci ise gerçek anlamda teslim süreci idi . Devlet eşkiyalarla , katillerle masaya oturdu ve teslim oldu.
Sonuç olarak gezi olayları , yolsuzluk ve rüşvet operasyonları bir darbe ortamı hazırlamaya yönelik provakasyonlardır. 12 eylül de karşıt görüşlü öğrencilerin çatışarak hazırladıkları ortamı ,meşruiyetine mazeret olarak göstererek gelmişti.
2013 tahminimde düşer dediğimiz borsa , siyasi gerginliği fırsat bilip , 1 / 3 oranında değer kaybetti.
Ekonomik krizden çıkamayan ülkelerin parası euro da bu fırsatta parite sayesinde değer kazandı.
2014 muhtemelen zor bir yıl olacak , ama bazı hisseleri tutmak da mümkün olmayacak.
En büyük beklentim iş girişim sermayesi YO , sonra nettur , zoren.
Herkese sağlıklı mutlu yıllar dilerim.
M.Sedat Saygılı
18 Aralık 2013 Çarşamba
Müthiş operasyon
Bir zaman operasyonları anlatırken iki şeye vurgu yapmıştım.
Birincisi sonucundan kimin faydalandığına , ikincisi bırakılan izlere bakılması gerektiğini yazmıştım ve şu hikayeyi anlatmıştım.
Bir köylünün ayısı vardır , onu şehire götürüp oynatır . Karşılığında un , yağ ,şeker gibi gıda maddeleri alır. Bir gün yine köye dönerken uykusu gelir, bir ağacın altında uykuya dalar. Sahibinin uyuduğunu gören maymun ipini çözer , adamın çuvalında ne bulduysa yer , sonra ayının ağzına biraz yağ ve un sürer ve ayının ipini de çözer , sonra kendini tekrar kazığa bağlar. Biraz sonra uyanan adam durumu görünce başka suçlu aramaya gerek görmez ve bir güzel döver ayıyı.
İşte operasyon basitçe budur.
Bu olanlardan sonra şu sonuçları çıkarabiliriz.
1- Ne olursan ol , Türkiyede güvende olamazsın.
2- Darbe sadece askerler tarafından yapılmaz. Halk veya bürokrasi de darbe yapabilir.
3- İktidarlar her zaman yolsuzluk yapar . İktidarın sağcı veya solcu olması , müslüman veya laik olması , milliyetçi veya devrimci olması hiç fark etmek . Mataracı bir devrimci , koray aydın milliyetçi , şimdiki bakanlar da müslümandı ama hepsi de hırsızdı. Türkiyede siyaset rant için yapılır. Yani siyasi kavga bir rant savaşıdır.
m.sedat saygılı
Birincisi sonucundan kimin faydalandığına , ikincisi bırakılan izlere bakılması gerektiğini yazmıştım ve şu hikayeyi anlatmıştım.
Bir köylünün ayısı vardır , onu şehire götürüp oynatır . Karşılığında un , yağ ,şeker gibi gıda maddeleri alır. Bir gün yine köye dönerken uykusu gelir, bir ağacın altında uykuya dalar. Sahibinin uyuduğunu gören maymun ipini çözer , adamın çuvalında ne bulduysa yer , sonra ayının ağzına biraz yağ ve un sürer ve ayının ipini de çözer , sonra kendini tekrar kazığa bağlar. Biraz sonra uyanan adam durumu görünce başka suçlu aramaya gerek görmez ve bir güzel döver ayıyı.
İşte operasyon basitçe budur.
Bu olanlardan sonra şu sonuçları çıkarabiliriz.
1- Ne olursan ol , Türkiyede güvende olamazsın.
2- Darbe sadece askerler tarafından yapılmaz. Halk veya bürokrasi de darbe yapabilir.
3- İktidarlar her zaman yolsuzluk yapar . İktidarın sağcı veya solcu olması , müslüman veya laik olması , milliyetçi veya devrimci olması hiç fark etmek . Mataracı bir devrimci , koray aydın milliyetçi , şimdiki bakanlar da müslümandı ama hepsi de hırsızdı. Türkiyede siyaset rant için yapılır. Yani siyasi kavga bir rant savaşıdır.
m.sedat saygılı
27 Ekim 2013 Pazar
Yalanımız
Türküm, ( olabilirsin)
Doğruyum, ( ülkenin % 90 ‘ı sahtekar , hangi doğruluktan bahsediyorsun )
Çalışkanım. ( Burası tembeller ülkesi , herkes çalışmadan kazanmayı düşünüyor. Yattığı yerden ya işsizlik maaşı ,ya yaşlıya ya engelliye bakıyorum diyerek istismar bedeli alıyor. Çalışan kaç kişi var )
Yasam; küçüklerimi korumak, ( Büyük balık küçük balığı yutar diyerek küçükleri yutarsın)
Büyüklerimi saymak, ( Beş kuruş için yaşlıları öldürürsün )
Yurdumu, budunumu özümden çok sevmektir. ( Sen menfaatinden başka bir şey düşünmezsin. Yurdunu ve ülkeni soyarsın )
Ülküm; yükselmek, ( şahsını zenginleştirip yükseltmek )
İleri gitmektir. ( soyarak , çalarak maddi varlıklarını ileri götürmek derdindesin)
Varlığım, Türk varlığına armağan olsun. (Türklük ayaklar altında dolaşırken hiç de samimi değilsin)
Doğruyum, ( ülkenin % 90 ‘ı sahtekar , hangi doğruluktan bahsediyorsun )
Çalışkanım. ( Burası tembeller ülkesi , herkes çalışmadan kazanmayı düşünüyor. Yattığı yerden ya işsizlik maaşı ,ya yaşlıya ya engelliye bakıyorum diyerek istismar bedeli alıyor. Çalışan kaç kişi var )
Yasam; küçüklerimi korumak, ( Büyük balık küçük balığı yutar diyerek küçükleri yutarsın)
Büyüklerimi saymak, ( Beş kuruş için yaşlıları öldürürsün )
Yurdumu, budunumu özümden çok sevmektir. ( Sen menfaatinden başka bir şey düşünmezsin. Yurdunu ve ülkeni soyarsın )
Ülküm; yükselmek, ( şahsını zenginleştirip yükseltmek )
İleri gitmektir. ( soyarak , çalarak maddi varlıklarını ileri götürmek derdindesin)
Varlığım, Türk varlığına armağan olsun. (Türklük ayaklar altında dolaşırken hiç de samimi değilsin)
6 Ekim 2013 Pazar
Sınırlar da değişecek
Andımız da değişti , kılık kıyafet uygulamamız da . Alfabede de değişiklikler yapıldı .Türklüğün onuru rafa kaldırıldı , Ordunun önde gelenleri hapislere atıldı ,türkler kendi ülkelerinde zenci durumuna düşürüldü.
Tekrar edersek bu bir değişimdi. Birinci dünya savaşının galibi İngiltere , Osmanlıyı çok küçük parçalara ayırmış , sınırları cetvelle çizilen devletçikleri kukla yönetimlere teslim etmişti. Bunlardan biri de bir zaferle onuru iade edilen ancak diğerlerinden farkı olmayan. ülkemizdi. Harfleri değişmiş ,kılık kıyafeti değişmiş, şapkayı giymiş , laiklik kabul ettirilmiş üzerine de cumhuriyet elbisesi giydirilmişti zavallı ülkemizin. Ve bu cumhuriyet dört temel düşman üzerine kurulmuştu , Bunlar türkçülük , kürtçülük , komünizm ve irtica idi. Bu akımların düşman ilan edilmesi , tekrar Osmanlıya dönmemek ve başka müttefikler aranmasına engel olmak içindi.
Artık şartlar değişti ve ikinci dünya savaşının galibi Amerika , dünyayı kendi görüşleri istikametinde şekillendirmeye başladı . Bu başlangıç yeni değil , 60 yıldır devam eden süreç.Sıra kuzey Afrika ve ortadoğuda. Bu sebeple ingilterenin yaptığı her şey tersine çevrilecek ve Osmanlıya çok yaklaşacağız. Resmi ideolojinin yani kemalizmin bekçisi ordu dağıtıldı . Üniter devlet yapısı son buldu, laiklik rafa kalktı , türkçenin yerini ana dil ! aldı , kılık kıyafet serbest oldu , alfabe değişti . Cumhuriyetin fiilen sona erdiğini gerekçeleri ile önceki yazılarımda izah etmeye çalışmıştım.
Şimdi kimse şaşırmasın , sınırlar da değşecek. Bugün anda sahip çıkıp okuyanlar , sanki bir geleneğe bir geçmişe sahip çıktığını sanıyor. Bu and orhun kitabelerinde yazmıyor ki , Osmanlı döneminde de okunmuyordu. Ancak bir dönemi yani cumhuriyet sonrasını temsil ediyordu.
Cumhuriyet dönemi bize İngilizlerin uygun gördüğü , yakıştırdığı bir dönemdi. Şimdi ise amerikanın arzu ettiği dönemi yaşıyoruz. Artık kürtle de arapla da birlikte yaşama mecburiyetimiz vardır, ancak şiilerle yaşamak zorunda olmayabiliriz. Devletimiz türk devleti değildir, millet yoktur halklar vardır ve devşirmelere saygı göstermek zorundayız.
Genişleyecek sınırlarınız şimdiden hayırlı olsun.
Tekrar edersek bu bir değişimdi. Birinci dünya savaşının galibi İngiltere , Osmanlıyı çok küçük parçalara ayırmış , sınırları cetvelle çizilen devletçikleri kukla yönetimlere teslim etmişti. Bunlardan biri de bir zaferle onuru iade edilen ancak diğerlerinden farkı olmayan. ülkemizdi. Harfleri değişmiş ,kılık kıyafeti değişmiş, şapkayı giymiş , laiklik kabul ettirilmiş üzerine de cumhuriyet elbisesi giydirilmişti zavallı ülkemizin. Ve bu cumhuriyet dört temel düşman üzerine kurulmuştu , Bunlar türkçülük , kürtçülük , komünizm ve irtica idi. Bu akımların düşman ilan edilmesi , tekrar Osmanlıya dönmemek ve başka müttefikler aranmasına engel olmak içindi.
Artık şartlar değişti ve ikinci dünya savaşının galibi Amerika , dünyayı kendi görüşleri istikametinde şekillendirmeye başladı . Bu başlangıç yeni değil , 60 yıldır devam eden süreç.Sıra kuzey Afrika ve ortadoğuda. Bu sebeple ingilterenin yaptığı her şey tersine çevrilecek ve Osmanlıya çok yaklaşacağız. Resmi ideolojinin yani kemalizmin bekçisi ordu dağıtıldı . Üniter devlet yapısı son buldu, laiklik rafa kalktı , türkçenin yerini ana dil ! aldı , kılık kıyafet serbest oldu , alfabe değişti . Cumhuriyetin fiilen sona erdiğini gerekçeleri ile önceki yazılarımda izah etmeye çalışmıştım.
Şimdi kimse şaşırmasın , sınırlar da değşecek. Bugün anda sahip çıkıp okuyanlar , sanki bir geleneğe bir geçmişe sahip çıktığını sanıyor. Bu and orhun kitabelerinde yazmıyor ki , Osmanlı döneminde de okunmuyordu. Ancak bir dönemi yani cumhuriyet sonrasını temsil ediyordu.
Cumhuriyet dönemi bize İngilizlerin uygun gördüğü , yakıştırdığı bir dönemdi. Şimdi ise amerikanın arzu ettiği dönemi yaşıyoruz. Artık kürtle de arapla da birlikte yaşama mecburiyetimiz vardır, ancak şiilerle yaşamak zorunda olmayabiliriz. Devletimiz türk devleti değildir, millet yoktur halklar vardır ve devşirmelere saygı göstermek zorundayız.
Genişleyecek sınırlarınız şimdiden hayırlı olsun.
3 Ağustos 2013 Cumartesi
Neyi yaşıyoruz.
Ülkemizde ve çevremizde , özellikle Akdeniz'in ortadoğu kıyılarındaki çatışmaların , akan kanın hangi sebebe dayandığını hiç sorgulamıyoruz. Hergün zavallı yüzlerce insan ölüyor , ocaklar sönüyor ama bize dokunmayan yılan bin yaşasın mantığı ile bu dramlara seyirci kalıyoruz.
Birinci dünya savaşının galibi ingilteredir.
İkinci dünya savaşının galibi amerika ve rusyadır.
İngiltere savaşın galibi olarak dünyayı , özellikle ortadoğuyu , kendi istekleri , arzuları ve menfaatleri doğrultusunda şekillendirmiş , cetvelle sınırlar çizerek devletler ve kukla yönetimler oluşturmuş , netice olarak Osmanlıyı parçalama düşüncesini gerçekleştirmiştir. Bu şekillenmeden bize cumhuriyet nasip olmuştur. Cumhuriyet dört temel düşman üzerine kurulmuştu. Bunlar türkçülük , kürtçülük , komünizm ve irtica idi , esas maksadı osmanlıya geri dönüş olmasını engellemek ve geçmişle bağların koparılmasıydı. Oluşan resmi ideoloji inönüye emanet edilmişti.Zaten birinci dünya savaşı , ihtiyarlamış Osmanlıyı defnetmek maksadı ile çıkarılmış bir savaştır. Osmanlıdan kopardığı toprak ve tebaalarla kendine bağlı yönetimler oluşturmuştur. Petrolün gelecekte çok büyük değer olacağını önceden gören ingilizler , özellikle petrolün kontrolünü ellerinde tutmayı istemiş ve bu strateji ile özellikle ortadoğu üzerinde hareket etmiştir.
İkinci dünya savaşından zaferle çıkan amerika ise dünyayı kendi istek ve menfaatleri doğrultusunda şekillendirmek istemiştir.. Amerika da özellikle petrol ve enerji bölgelerini kontrolü altına almak istemiştir. Önce müttefiki , diğer galip rusya ile anlaşarak , gaz bölgelerinin ruslarda , sıvı yakıtların kendi kontrolünde kalması hususunda mutabakat sağlamıştır. Ancak bölgeyi kontrol altında tutan ingilizlerden bölgeyi almak kolay olmamıştır. Aradan geçen 60 seneye rağmen amerika halen zaferin karşılığını alamamıştır , ancak almaktan da vazgeçmemiştir. Her ne kadar Osmanlı parçalanmışsa da , bölgeyi kontrol etmek için Türkiyeyi kontrol etmenin şart olduğunu bilen büyük güçler uzun süre Türkiye üzerinde çatışmışlardır. İngiltere , arkasında inönü olan 60 darbesi ile amerika müttefiki menderesi asarak Türkiye üzerindeki hakimiyetten vazgeçmemiştir. 12 martın net galibi galibi olmadığından bir 10 sene daha kurtarmıştır. Amerika ancak 12 eylül darbesi ile Türkiye üzerinde kontrolü net olarak sağlamıştır ama zaferden 30 sene sonra olmuştur. 2002 şeçimleri ile bu kontrol daha da güçlenmiş , baştaki diktatör ile Türkiye adeta bir abd eyaleti haline gelmiştir. Sadece kılıçdarı kontrol altında tutabilen karşı taraf , ergenekon operasyonları ile kaybettiği darbe ümitleri ile zayıf kalmış hatta çaresiz kalmıştır. Kendine hayrı olmayan bahçeli ise acizliği ile amerika tarafına destek olmuştur.
Bugün çevremizde ve mısır ve suriye dahil etrafımızda akan kanın sebebi budur.Amerika ve rusya son dünya savaşının galipleri olarak dünyayı kendi menfaaleri doğrultusunda şekillendirmek ve petrolü kontrol altında tutmak isterken , bu kontrolü önceden sağlamış olan ingiltere ve fransanın direnişi bu çatışmalara sebep olmaktadır. Asıl çatışanlar ortada yokken , dün birarada huzurlu yaşayan insanlar , bugün sokulan fitne ve fesatlarla birbirini , kardeşini , komşusunu boğazlamaktadır.
Bugün yaşayacağımız kadir gecesinin , müslümanların akıl ,fikir , mantık sahiibi olmalarına , doğru ve mantıklı düşünüp akan kanın durmasına vesile olmasını , Allahtan niyaz ederim.
Dualarımız akan masum kanının durması için olsun.
m.sedat saygılı
Birinci dünya savaşının galibi ingilteredir.
İkinci dünya savaşının galibi amerika ve rusyadır.
İngiltere savaşın galibi olarak dünyayı , özellikle ortadoğuyu , kendi istekleri , arzuları ve menfaatleri doğrultusunda şekillendirmiş , cetvelle sınırlar çizerek devletler ve kukla yönetimler oluşturmuş , netice olarak Osmanlıyı parçalama düşüncesini gerçekleştirmiştir. Bu şekillenmeden bize cumhuriyet nasip olmuştur. Cumhuriyet dört temel düşman üzerine kurulmuştu. Bunlar türkçülük , kürtçülük , komünizm ve irtica idi , esas maksadı osmanlıya geri dönüş olmasını engellemek ve geçmişle bağların koparılmasıydı. Oluşan resmi ideoloji inönüye emanet edilmişti.Zaten birinci dünya savaşı , ihtiyarlamış Osmanlıyı defnetmek maksadı ile çıkarılmış bir savaştır. Osmanlıdan kopardığı toprak ve tebaalarla kendine bağlı yönetimler oluşturmuştur. Petrolün gelecekte çok büyük değer olacağını önceden gören ingilizler , özellikle petrolün kontrolünü ellerinde tutmayı istemiş ve bu strateji ile özellikle ortadoğu üzerinde hareket etmiştir.
İkinci dünya savaşından zaferle çıkan amerika ise dünyayı kendi istek ve menfaatleri doğrultusunda şekillendirmek istemiştir.. Amerika da özellikle petrol ve enerji bölgelerini kontrolü altına almak istemiştir. Önce müttefiki , diğer galip rusya ile anlaşarak , gaz bölgelerinin ruslarda , sıvı yakıtların kendi kontrolünde kalması hususunda mutabakat sağlamıştır. Ancak bölgeyi kontrol altında tutan ingilizlerden bölgeyi almak kolay olmamıştır. Aradan geçen 60 seneye rağmen amerika halen zaferin karşılığını alamamıştır , ancak almaktan da vazgeçmemiştir. Her ne kadar Osmanlı parçalanmışsa da , bölgeyi kontrol etmek için Türkiyeyi kontrol etmenin şart olduğunu bilen büyük güçler uzun süre Türkiye üzerinde çatışmışlardır. İngiltere , arkasında inönü olan 60 darbesi ile amerika müttefiki menderesi asarak Türkiye üzerindeki hakimiyetten vazgeçmemiştir. 12 martın net galibi galibi olmadığından bir 10 sene daha kurtarmıştır. Amerika ancak 12 eylül darbesi ile Türkiye üzerinde kontrolü net olarak sağlamıştır ama zaferden 30 sene sonra olmuştur. 2002 şeçimleri ile bu kontrol daha da güçlenmiş , baştaki diktatör ile Türkiye adeta bir abd eyaleti haline gelmiştir. Sadece kılıçdarı kontrol altında tutabilen karşı taraf , ergenekon operasyonları ile kaybettiği darbe ümitleri ile zayıf kalmış hatta çaresiz kalmıştır. Kendine hayrı olmayan bahçeli ise acizliği ile amerika tarafına destek olmuştur.
Bugün çevremizde ve mısır ve suriye dahil etrafımızda akan kanın sebebi budur.Amerika ve rusya son dünya savaşının galipleri olarak dünyayı kendi menfaaleri doğrultusunda şekillendirmek ve petrolü kontrol altında tutmak isterken , bu kontrolü önceden sağlamış olan ingiltere ve fransanın direnişi bu çatışmalara sebep olmaktadır. Asıl çatışanlar ortada yokken , dün birarada huzurlu yaşayan insanlar , bugün sokulan fitne ve fesatlarla birbirini , kardeşini , komşusunu boğazlamaktadır.
Bugün yaşayacağımız kadir gecesinin , müslümanların akıl ,fikir , mantık sahiibi olmalarına , doğru ve mantıklı düşünüp akan kanın durmasına vesile olmasını , Allahtan niyaz ederim.
Dualarımız akan masum kanının durması için olsun.
m.sedat saygılı
28 Nisan 2013 Pazar
Barış mı , teslimiyet mi ?
Kimse barışa karşı değil , ancak bu barış mı teslim olmak mı ?.
Eğer çatışan taraflar , kendi arzuları dışında asgari müşterek bir yerde anlaşıyorsa bu barıştır. Karşılıklı tavizler vererek çatışmadan vaz geçmişlerdir.
Ancak taraflardan birisi karşı tarafın tüm taleplerini kabul ederse , bu barış değil teslim olmakdır.
Ne yazık ki barış süreci , devletin eşkiyanın bütün taleplerini kabul etmesi ile başlamıştır. Devletin hiçbir isteği kabul edilmemiştir, daha acısı devlet barış uğruna hiçbir talepte bulunamamıştır. Önce tüm suçlar sarf-ı nazar edilmiştir , devlet suçluları affetmek zorunda kalmıştır.
Eşkiya silahları ile serbestçe çıkıp gidecek ve hiçbir müdahalede bulunmayacaktır. Otobüslere molotof atarak insanları canlı,canlı yakan , otobüs durdurup silahsız askerleri öldüren , köy basıp çoluk çocuk katleden , pusu kurup polisleri öldüren bütün katiller , silahları ile serbestçe dolaşabilecek.
Bunlar sürecin konuşulan şartları , bir de konuşulmayan ancak tahmin edilen şartlar var. Muhtemelen bir kısmı çıkmayacak , göstermelik olarak çıkanlar geri dönecek ve devletin özel timleri ve korucuları tasfiye ederek bırakacağı otorite boşluğunu eşkiyalar dolduracak. Ve anlaşma gereği devletin müdahalesi olmayacak. Böylece eşkiyanın bölge hakimiyeti meşrulaşacak.
Önceden de yazdığımız gibi , kürtler ülkede birinci sınıf vatandaş olacak. Bedava elektrik kullanıp, vergi vermeden bölgede serbestçe uyuşturucu imalatı ve ticareti yapabilecek . Zavallı devlet yatırım yaptığını sanıp , batının gelirini doğuya aktaracak.
Eşkiyabaşı aponun özgürlüğü gündeme gelecek ve şüphesiz bir kılıf bulunup salıverilecek ve meclise girmesi için de bir yol bulunacak.
Akil insanlarımız her yerde barışın faziletlerini anlatıyor ama , bu akiller güneydoğuda elini , kolunu , gözünü kaybeden bir gazi olsaydı böyle konuşacak mıydı ?
Veya neden elini , kolunu , gözünü kaybetmiş bir akil yok ?
Bu akiller güneydoğuda çocuğunu , kardeşini kaybetmiş olsaydı böyle konuşacak mıydı ?
Veya neden güneydoğuda çocuğunu , kardeşini kaybetmiş bir akil yok ?
Keşke eşkiya teslim olsaydı ve yargılansaydı da barış öyle olsaydı. Keşke devlet başa geçip , eşkiya kaçsaydı da barış öyle olsaydı. Keşke eşkiya devletle baş edemeyeceğini anlayıp , savaşı bıraksaydı da barış öyle olsaydı.
Bu barışa sevinemiyorum . Bu devlet için gencecik yüzlerce arkadaşını toprağa vermiş talihsiz olarak yüreği yananların yanında olmak zorundayım. Devletin bu acizliği karşısında tahammül edemiyorum .Asıl yüreğimi yakan bunları anlatacak akil bir muhalefetin olmaması .
Eğer çatışan taraflar , kendi arzuları dışında asgari müşterek bir yerde anlaşıyorsa bu barıştır. Karşılıklı tavizler vererek çatışmadan vaz geçmişlerdir.
Ancak taraflardan birisi karşı tarafın tüm taleplerini kabul ederse , bu barış değil teslim olmakdır.
Ne yazık ki barış süreci , devletin eşkiyanın bütün taleplerini kabul etmesi ile başlamıştır. Devletin hiçbir isteği kabul edilmemiştir, daha acısı devlet barış uğruna hiçbir talepte bulunamamıştır. Önce tüm suçlar sarf-ı nazar edilmiştir , devlet suçluları affetmek zorunda kalmıştır.
Eşkiya silahları ile serbestçe çıkıp gidecek ve hiçbir müdahalede bulunmayacaktır. Otobüslere molotof atarak insanları canlı,canlı yakan , otobüs durdurup silahsız askerleri öldüren , köy basıp çoluk çocuk katleden , pusu kurup polisleri öldüren bütün katiller , silahları ile serbestçe dolaşabilecek.
Bunlar sürecin konuşulan şartları , bir de konuşulmayan ancak tahmin edilen şartlar var. Muhtemelen bir kısmı çıkmayacak , göstermelik olarak çıkanlar geri dönecek ve devletin özel timleri ve korucuları tasfiye ederek bırakacağı otorite boşluğunu eşkiyalar dolduracak. Ve anlaşma gereği devletin müdahalesi olmayacak. Böylece eşkiyanın bölge hakimiyeti meşrulaşacak.
Önceden de yazdığımız gibi , kürtler ülkede birinci sınıf vatandaş olacak. Bedava elektrik kullanıp, vergi vermeden bölgede serbestçe uyuşturucu imalatı ve ticareti yapabilecek . Zavallı devlet yatırım yaptığını sanıp , batının gelirini doğuya aktaracak.
Eşkiyabaşı aponun özgürlüğü gündeme gelecek ve şüphesiz bir kılıf bulunup salıverilecek ve meclise girmesi için de bir yol bulunacak.
Akil insanlarımız her yerde barışın faziletlerini anlatıyor ama , bu akiller güneydoğuda elini , kolunu , gözünü kaybeden bir gazi olsaydı böyle konuşacak mıydı ?
Veya neden elini , kolunu , gözünü kaybetmiş bir akil yok ?
Bu akiller güneydoğuda çocuğunu , kardeşini kaybetmiş olsaydı böyle konuşacak mıydı ?
Veya neden güneydoğuda çocuğunu , kardeşini kaybetmiş bir akil yok ?
Keşke eşkiya teslim olsaydı ve yargılansaydı da barış öyle olsaydı. Keşke devlet başa geçip , eşkiya kaçsaydı da barış öyle olsaydı. Keşke eşkiya devletle baş edemeyeceğini anlayıp , savaşı bıraksaydı da barış öyle olsaydı.
Bu barışa sevinemiyorum . Bu devlet için gencecik yüzlerce arkadaşını toprağa vermiş talihsiz olarak yüreği yananların yanında olmak zorundayım. Devletin bu acizliği karşısında tahammül edemiyorum .Asıl yüreğimi yakan bunları anlatacak akil bir muhalefetin olmaması .
6 Mart 2013 Çarşamba
Karşı oyun
İmralı -Ankara - Kandil arasındaki eşkiya -devlet diyaloğu bir proje olarak devam ediyor. Bu bir tesadüf değildi ve şartların gereğiydi . Bölgedeki kürtler ya İran'ın etkisine terk edilecek , ya da emin ellere teslim edilecekti. O emin el de ancak Türkiye olabilirdi. Önce barışın sağlanması gerekirdi ama arada yıllardır süren savaş vardı . Hiç önemli değildi , Türk milleti herşeyi çabuk unuturdu.
Ortam hemen hazırlandı . Önce bu işe karşı koyacak büyük güç asker , basit operasyonlarla çökertildi. Artık mukavemet edecek güç kalmamıştı ve ikinci perde başladı . Devlet eşkiya ile flörte başladı.
Zaten iktidara getirilen akp hazır maşa idi.
Bunların hepsi bir amerika projesi idi ve başarı ile devam ediyordu. Ancak amerika karşıtı güçler de vardı ve onların da bu oyuna karşı oyunları vardı. Madem ki süreç barış süreci idi , o halde barışanları çatıştırarak buna karşı konabilirdi. Son iki güne iyi bakalım. Yıllardır yan yana kuzu gibi oturan mhp ve bdp , iki köpek gibi hırlaşmaya başladı.
Ne yaparsanız yapın , kendi iradenizle yapın.
Ne bdp kürtlerin mümessili , ne mhp milliyetçiliğin savunucusu . Her ikisi de birer oyuncu , sadece rolleri farklı.
Ortam hemen hazırlandı . Önce bu işe karşı koyacak büyük güç asker , basit operasyonlarla çökertildi. Artık mukavemet edecek güç kalmamıştı ve ikinci perde başladı . Devlet eşkiya ile flörte başladı.
Zaten iktidara getirilen akp hazır maşa idi.
Bunların hepsi bir amerika projesi idi ve başarı ile devam ediyordu. Ancak amerika karşıtı güçler de vardı ve onların da bu oyuna karşı oyunları vardı. Madem ki süreç barış süreci idi , o halde barışanları çatıştırarak buna karşı konabilirdi. Son iki güne iyi bakalım. Yıllardır yan yana kuzu gibi oturan mhp ve bdp , iki köpek gibi hırlaşmaya başladı.
Ne yaparsanız yapın , kendi iradenizle yapın.
Ne bdp kürtlerin mümessili , ne mhp milliyetçiliğin savunucusu . Her ikisi de birer oyuncu , sadece rolleri farklı.
11 Şubat 2013 Pazartesi
İşte gerçek meçhul asker
Izdırabı kanına kat da ses çıkarmadan iç
Varsın gülsün arkandan , ne çıkar bir iki piç
Bu varlık dünyasında yalnız senin hiç mi hiç
Bir şeyin olmayacak hatta mezar taşında
20 Ocak 2013 Pazar
Karlofça
2. Viyana kuşatmasında başarısız olan Osmanlı , peşinden şartları ağır karlofça anlaşmasını imzaladı. Bu imza ile duraklama devri kapandı ve gerileme devri başladı.
Paristeki cinayetten sonra , cenaze töreninde beklenenler olmadı . Belliydi ki barış kabul edilmişti. Hatta barışa uzanan eller kırılsın pankartları bile vardı.
Kürtler kapalı kapılar ardında yapılan pazarlıklarda tavizleri aldılar ve barış anlaşmasını kabul ettiler.TC barış adına her tavizi verdi, kürtlerin birinci sınıf vatandaş olmasını , asker ve polis katillerinin kahraman olmasını kabul etti. İmralı canisi dediği adamı siyasi muhatap kabul etti. Aslında bu BOP 'nin bir parçası idi ve ABD 'nin isteği üzerine yapılmıştı.
Irak 'ın işgali , aponun bir tek kürdün olmadığı Kenyada teslim edilmesi ,muhtar olamayacak adamın başbakan olması , darbecilerin hapse atılması ve çözüm süreci projenin birer parçası idi. Eğer ergenekon operasyonları olmasaydı , askerin kolu kanadı kırılmasaydı bu süreç başarılı olamazdı .Eğer muhtar olamayacak kişi , ABD tekliflerini kabul etmeseydi , chp anayasa mahkemesine gitmeyecekti ve yasaklar kalkmayacaktı. Apo emin ellerde olmasaydı çözüm sabote edilebilirdi.
Zavallı TC , katillerin önünde diz çökmüş ve eşkiyanın meşruluğunu kabul etmiştir. İtilen katılan türk vatandaş , elektrik parası ödeyecek , vergi ödeyecek , evladını askere gönderip cenazesini alacak .Kürt vatandaş elektriği bedava kullanacak , milli gelirden payını alacak , askeri polisi öldürüp , serbetçe dolaşacak.
Ey kürtler,
Bu ülkede solcu ve devrimciler kullanılıp atılmıştır.
Bu ülkede ülkücü ve milliyetçiler kullanılıp atılmıştır
Bu ülkede müslümanlar kullanılıp atılmıştır.
Ülkedeki iktidarı müslümanlar olarak düşünmüyorum Bunları tanımlamak gerekirse rahmetli Ö.Lütfi Metenin allahsız müslüman tanımına uyduğu gibi , müslüman kılıklı burjuvazi de denebilir. Başındaki diktatör de 2. inönü olabilir.
Şu anda kullanılma safhasındasınız ve size verilen değer bu sebepten. Kullanım süreniz bittiğinde siz de bir tarafa atılacaksınız.
Yeni karlofça ülkemize ve milletimize hayırlı olsun !
m.sedat saygılı
Paristeki cinayetten sonra , cenaze töreninde beklenenler olmadı . Belliydi ki barış kabul edilmişti. Hatta barışa uzanan eller kırılsın pankartları bile vardı.
Kürtler kapalı kapılar ardında yapılan pazarlıklarda tavizleri aldılar ve barış anlaşmasını kabul ettiler.TC barış adına her tavizi verdi, kürtlerin birinci sınıf vatandaş olmasını , asker ve polis katillerinin kahraman olmasını kabul etti. İmralı canisi dediği adamı siyasi muhatap kabul etti. Aslında bu BOP 'nin bir parçası idi ve ABD 'nin isteği üzerine yapılmıştı.
Irak 'ın işgali , aponun bir tek kürdün olmadığı Kenyada teslim edilmesi ,muhtar olamayacak adamın başbakan olması , darbecilerin hapse atılması ve çözüm süreci projenin birer parçası idi. Eğer ergenekon operasyonları olmasaydı , askerin kolu kanadı kırılmasaydı bu süreç başarılı olamazdı .Eğer muhtar olamayacak kişi , ABD tekliflerini kabul etmeseydi , chp anayasa mahkemesine gitmeyecekti ve yasaklar kalkmayacaktı. Apo emin ellerde olmasaydı çözüm sabote edilebilirdi.
Zavallı TC , katillerin önünde diz çökmüş ve eşkiyanın meşruluğunu kabul etmiştir. İtilen katılan türk vatandaş , elektrik parası ödeyecek , vergi ödeyecek , evladını askere gönderip cenazesini alacak .Kürt vatandaş elektriği bedava kullanacak , milli gelirden payını alacak , askeri polisi öldürüp , serbetçe dolaşacak.
Ey kürtler,
Bu ülkede solcu ve devrimciler kullanılıp atılmıştır.
Bu ülkede ülkücü ve milliyetçiler kullanılıp atılmıştır
Bu ülkede müslümanlar kullanılıp atılmıştır.
Ülkedeki iktidarı müslümanlar olarak düşünmüyorum Bunları tanımlamak gerekirse rahmetli Ö.Lütfi Metenin allahsız müslüman tanımına uyduğu gibi , müslüman kılıklı burjuvazi de denebilir. Başındaki diktatör de 2. inönü olabilir.
Şu anda kullanılma safhasındasınız ve size verilen değer bu sebepten. Kullanım süreniz bittiğinde siz de bir tarafa atılacaksınız.
Yeni karlofça ülkemize ve milletimize hayırlı olsun !
m.sedat saygılı
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)