HOŞ GELDİNİZ

Siyasetçi doğru olanı değil , uygun olanı söyler.

31 Temmuz 2011 Pazar

istifa

İstifaları , kamu görevlilerinin , görevden ayrılma talebi olarak görenler , ya zavallıdır , ya da zavallı görünmek isteyenlerdir.

Bu istifalarla ; türkiye cumhuriyeti devleti fiilen bitmiştir.

Türkiye ; %50 halk desteğine sahip siyasi iktidar , darbeci ordu ve peşindeki akp karşıtları,ve kimine göre bölücü , kimine göre ayrılıkçı , ama gerçekte dış güçlerin emellerine alet olmaktan başka bir işe yaramayan kürtler olmak üzere , fiilen üç parçaya ayrılmıştır.

Şehitler ölmüştür , vatan bölünmüştür.

Ülkede otorite kalmamıştır ve otorite boşluğu olan her yerde anarşinin olacağı , otorite boşluğunu doldurmak için kıyasıya mücadele olacağı , kainatın değişmez kuralıdır.

2005 yılında , mail grubunda yazdığım bir yazıda , rektör- yargı çatışmasının çetin geçeceğini ve final havasında olduğunu iddia etmiştim.

Vandaki rektör ile başlayan final çatışması , büyükanıt'la gelişip darbeci ergenekon'a ve silivriye ulaşıp devletin yok olması ile sonuçlanmıştır. Bundan sonrasını kim söylerle söylesin iyi şeyler olmayacağı aşikardır. Tek bir sürpriz haricinde.

Allah başımızdaki yöneticilere akıl veripte , bir özeleştiri yapma erdemine ulaşırlarsa ;
yani darbeciler ;
biz darbeye teşebbüs ettik ama , bu doğru değildi , halkın iradesine tecavüzdü , türban düşmanlığımız ile başkalarının emellerine alet olduk, özür dileriz diyebilirse ,

Siyasi iktidar;
biz darbeye teşebbüs edenleri cezalandırmak istedik ama , vur dedik ama öldür demedik , askere karşı kin güdenler eri bile darbeci yaptı , amacından saptırdı , askeri yıprakmak isteyenlere alet olduk, özür dileriz diyebilirse ,

Kürtler de ;
biz bu ülkede mutlu ve rahatız ama , ülkede huzur istemeyenler bizi rahat bırakmıyorlar , kışkırtıyorlar özür dileriz diyebilirse;

İşte tek bir istisna budur. Kimin haklı , kimin haksız olduğunu tartışmak , yapılacak en büyük yanlıştır.

m.sedat saygılı

17 Temmuz 2011 Pazar

13 X 13




Yine 13 şehit ve yine 13 oy alan istismarcı parti sahnede . Slogan söyleyerek , yürüyüş yaparak , miting tertipleyerek. Milletin evlatları şehit olurken , üst düzey yöneticileri milletin evlatlarına tecavüz edip fuhuş peşinde koştukları kasetlerle sabit olan parti , şehit cenazeleri üzerinden siyaset yapma peşinde , her zaman olduğu gibi.

Bölge ve konu hakkında hiçbir fikri ve politikası olmayan parti , günlük hesaplarla basit kazançlar peşinde koşmaktadır. Koştukça kaybetmekte , teslimat sırasında 28 olan oy oranı şimdi 13 ' e inmiştir.

Acımız şehitler değil devletin kararsızlığıdır. Her zamanki klasik laflarına , hainler emellerine ulaşamayacaktır , şehitlerin kanları yerde kalmayacaktır palavralarına yeni birşey ekleyemeyen devlet 30 yıllık ciddiyetsiz tavrına bir şekil verememiş bir tavır koyamamıştır. Ne şefkati belli ne şiddeti.

Halka şefkatle , teröriste şiddetle yaklaşması gereken devlet , teröristlerin başını mecliste saklamakta , onlara dokunulmazlık ve maaş vermekte , üç tane zavallı kandırılmış , eli silahlı çocuğun üstüne tanklarla , fantom uçaklarla , cobra helikopterlerle saldırmaktadır.
Şehit anaları , şehit babaları vatan sağolsun demekle , bu sorunların hiçbirisi çözülmeyecek , anaların gözyaşı dinmeyecektir. Devletin yakasına yapışıp , bu iki yüzlü tavrından vazgeçmesi istenmedikçe şehit cenazeleri bitmeyecektir.
Böyle devlet oldukça farklı birşey olmayacaktır.
Analar ağlayacak , üst düzey dostluklar sürecektir.

m.sedat saygılı