HOŞ GELDİNİZ

Siyasetçi doğru olanı değil , uygun olanı söyler.

24 Eylül 2011 Cumartesi

YALANCI CUMHURİYET

Cumhuriyet halkın tercihi değil , zafer kazananların bir dayatmasıydı . Birinci dünya savaşını kazanan ingilizler , kaybeden osmanlıya böyle bir rejimi uygun görmüştü . Elbise osmanlıya uygun değildi , uyum sağlamıyordu ama , böyle isteniyordu ve itiraz hakkı yoktu.
Amaç , Osmanlıyı soy ve din bağları olan çevresinden koparmak , kaybettiği 21 milyon kilometre karelik toprakları ve geçmişini unutturmak ve tekrar topraklarını ve imparatorluğu talep etmeyecek hale getirmekti.
Düşmanlarımız komünizm , kürtçülük , türkçülük ve irtica idi. Tek amacımız ise resmi ideoloği ve atatürk ilke ve devrimleini korumak idi.
Herşey önceden belirlenince sistem yalan üzerine kurulmuş , devlet olayları izah etmek için halkına hep yalan söylemek zorunda kalmıştır.
İlk yalanı , ülkenin işgalden kurtarıldığı , düşmanların denize döküldüğü , zafer kazanıldığı olmuştur. Oysa , yunanlılar ülkenin içlerine kadar sokulmuş sonra erzaksız ve cephanesiz bırakılıp denize dökülmesi sağlanmıştı. Böylece zafer kazanmaktan başka yapacak birşey yoktu. Biz zaferle avunurken , savaşı ve topraklarımızı kaybettiğimizi unutuyorduk ve sorgulamıyorduk.
Sonra demokrasının faziletlerinden , seçimlerin halkın hür iradesinin sandığa yansıması olduğu söylenmiştir. Ancak hiçbir seçimden sonra ülke menfaatleri için çalışan , halkını mutlu eden , milli amaçları ve milli kayıpları ön plana çıkaran , birinci dünya savaşını büyük kayıplarla kaybeden ülke olduğumuzu söyleyen iktidar işbaşına gelmemiştir. Kimi ABD ' ye kimi avrupaya hizmet etmiştir. Zaten seçme hakkı hür,seçilme hakkı kısıtlı idi . Belli kriterlere uymayanlar , her engeli aşsa da genel başkanlar tarafından tırpanlanıyordu.
80 sene hep yalanla geçti. İnönü söyledi,demirel söyledi, ecevit söyledi,özal söyledi. Sağır ülkeyi kurtardığını , çoban işçiden memurdan ,karaoğlan akgünlerden,öteki convertible'dan bahsetti ama hepsi de yalandı. Paranın değeri ve itibarı yoksa convertible olsa ne olur ? olmasa ne olur ?
Her zaman bağımsız olduğumuzdan bahsedip , siyasi ve ekonomik bağımlılığımızdan hiç bahsetmediler. Oysa istihbarat servisleri ülkemizde cirit atıyor, sürekli operasyonlar yapılıyor bunlara karşı koyamıyorduk. Ekonomik açıdan sürekli borçlu olduğumuzu , hayatımızı borçla devam ettirdiğimiz için finans kuruluşlarına muhtaç olduğumuzu unutuyorduk.Enerji kaynaklarımızın neden olmadığını hiç sorgulamadık ve hep petrole muhtaç olduk . Bu bağımlılık zaten bütçemizi alıp götürüyordu. Biz bunları sorgulamak yerine , milli ideolojinin herşeyin üstünde olduğundan bahsediyorduk.
Şimdi bir avuç eşkiyadan , katilden bahsederken arka tarafta onlarla oturup pazarlık yapıyorlar . Biz sizden korkuyoruz , anlaşalım bizi bağışlayın diyorlar . Belki bilmediğimiz neler teklif ediyorlar. Şehit analarına , çocuklarınızın intikamını alacağız , kanları yerde kalmayacak diyorlar , katillerle oturup kahve içiyorlar ve dediklerimize bakmayın biz kan derdinde değiliz , onlar halka her zaman söylediğimiz yalandır , ciddiye almayın diyorlar.
Utanmadan , devletin eşkiya ile görüştüğünü itiraf ediyorlar. Devlet eşkiya ile görüşür , biz görevlendirdik diyorlar . Şehit analarına , gözünüzün yaşını dindireceğiz , hesabını soracağız diyen yalancı devlet , eşkiya ile ünsiyyet ediyor , muhabbet ediyor. Belki de elinize sağlık ,devam edin diyor.
Devlet bir avuç eşkiyanın üstesinden gelecektir , kimsenin şüphesi olmasın diye bağıran devlet , şimdi kürt kardeşlerinin pkk'ya karşı koymasını istiyor. ben yapamıyorum siz yapın diyor . Senin karşı koyamadığın güce kürt vatandaş mı karşı koyacak ? Bu devlete mi güvenerek karşı koyacak ?
Şimdi öğretmenler trajedisinde yeni yalanlar üretmeye başladı . Öğretmenleri koruyacakmış yalancı devletim !
Askerini , polisini , vatandaşını koruyamayan devlet , öğretmeni koruyacakmış.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder