Darbe denince aklıma gelen "darbeler, ülkelerin dış politikasını değiştirmek için yapılır" sözüdür. Yani Ali ile Veliyi değiştirmek için yapılmaz.
Aklıma gelen ilk soru 15 temmuz bir darbe midir ? yoksa ülkeyi iç savaşa sürükleyecek bir operasyon mudur ?
Emir komuta zinciri dahilinde olmadığı için başarı şansı fazla olmayan teşebbüsün ,bu kadar zayiatı göze alarak inatla yapılmasının sebebi , ülkeyi iç savaşa sürüklemek için başlatılan ama başarılı olamayan güneydoğudaki hendek ve tuzak savaşının devamı olarak ülkeyi iç savaşa götürme operasyonu olduğu kuvvetli ihtimaldir.
Darbelerin başarılı olması için iki şartın sağlanması gerekir .Birincisi darbe ortamının hazırlanması , ikincisi dış destektir. Dış desteğin İngiltere olduğunu düşünüyorum ama darbe ortamının sağlandığı söylenemez. Neden İngiltere ? Ülkedeki son darbe ABD tarafından yapıldığından sonraki darbenin karşıt tarafından yapılması gerekir. Güneydoğudaki ülkeyi bölme teşebbüsü de ingilterenin projesidir. Muhtar bile olamaz denen adamı ,devletin tepesine getiren amerikadır ve onun için mücadele edenler ve anayasa mahkemesine gidenler de abd taraflı siyasetçilerdir.
Darbenin başarısız olduğu söylense de kısmen başarılı olduğu söylenebilir. Darbenin en önemli sonucu natonun sayılı ordularından Türk ordusu fiilen bitmiştir. Balyoz ve Ergenekon operasyonları ile yaralanan itibarı zedelenen ordu, itibarını ve kadrosunu tamamen kaybetmiştir. Askerler ,halk tarafından dövülmüş , polis tarafından gözaltına alınmış ,teslim olmuş tartaklanmıştır ve bugün bir savaşta hiçbir varlık gösteremeyecek hale düşmüştür.
Bu kadar geniş kadrosu olan ve riski göze alan ,halka ateş açan, ülkesini bombalayan ,çok ince hesaplar yapıp , HK Komutanını düğünden alıp Ankaraya götüren ,tüm komutanları hatta genel kurmay başkanını alıp Akıncılar üssüne götüren darbecilerin , çok basit bir iki şeyi nasıl göremediklerine şaşıyorum.
Reisin halkı meydanlara çağırmasına fırsat vermeden ,neden öncelikli hedefleri reis olmadı.Marmarise o kadar mükemmel ama başarısız bir operasyon yapılacağına ,bunun daha pratik ve net bir yolu bulunamaz mıydı ?
Seri katil denilen Atalay , öldüreceği genci takip için , onun arabasına bir cep telefonu yerleştiriyor ve uzun zaman çalışması için çok güçlü piller takıyor.Telefon sürekli konum bilgisi alıp bunu mesajla atalaya gönderiyor. Tek başına, aranan , firari ve imkansız bir genç ,hedefini takip etmek için bunları yapıyor da , böyle seviyeli ,güçlü organizasyon ,kafasından geçeni bilip yazan fuat avni gibi takipçi varken nasıl oluyor da darbeciler reisin yerini noktasal olarak bilemiyor ve ellerinden kaçırıyor . Darbecilere verilen izin , reise dokunmamak şartı ile miydi ?
Reisin aracına , uçağına ,hatta ayakkabısına koyacakları bir gps cihazı ile çok yakından takip edemezlermiydi ?
Darbecilerin bu kadar kadrosu ve gücü varken farklı bir strateji deneyerek darbe ortamı hazırlayamaz mıydı ? Şöyle ki ;
Ellerinde bu kadar profesyonel sat komandosu ve yetişmiş eleman varken basit bir operasyonla reise bir şey düzenlenip , peşinden medya desteği ile kaos ortamı yaratılabilirdi. Şeyi yapanlar kendini ele verip ,bahçeliden talimat aldığı söyleyebilirdi veya iki pkk'cı kullanılıp ,demirtaştan emir aldıklarını söyleyip , darbecileri zarar görmekten kurtarabilirdi.
Kaos ortamı ,ekonomik operasyonlarla desteklenip , borsa 60.000'e indirilip ,dolar 3.3 seviyesine çıktığında bezdirilmiş halk , 12 eylüldeki gibi asker gelsin demeye başladığında , darbe yapılsa halkı karşısında değil yanında bulurdu . Hatta ve hatta bu durumda komutanları da darbeye ikna edebilirlerdi.
Şunu anlayamıyorum , bu kadar güçle neden bu kadar kötü sonuç alınıyor. Ve aklıma şu geliyor .Güney amerikadaki o meşhur darbede olduğu gibi son anda darbenin başarısız olmasına mı karar veriliyor. Ertesi gün , cia merkezinde " önemli değil, ölenlerin çoğu asi Arjantin milliyetçileriydi" dedikleri gibi , be defa da "önemli değil , mağdur olanların çoğu fetullahçı ve pkk'cı askerlerdi" mi demişlerdir acaba.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder