İstifaları , kamu görevlilerinin , görevden ayrılma talebi olarak görenler , ya zavallıdır , ya da zavallı görünmek isteyenlerdir.
Bu istifalarla ; türkiye cumhuriyeti devleti fiilen bitmiştir.
Türkiye ; %50 halk desteğine sahip siyasi iktidar , darbeci ordu ve peşindeki akp karşıtları,ve kimine göre bölücü , kimine göre ayrılıkçı , ama gerçekte dış güçlerin emellerine alet olmaktan başka bir işe yaramayan kürtler olmak üzere , fiilen üç parçaya ayrılmıştır.
Şehitler ölmüştür , vatan bölünmüştür.
Ülkede otorite kalmamıştır ve otorite boşluğu olan her yerde anarşinin olacağı , otorite boşluğunu doldurmak için kıyasıya mücadele olacağı , kainatın değişmez kuralıdır.
2005 yılında , mail grubunda yazdığım bir yazıda , rektör- yargı çatışmasının çetin geçeceğini ve final havasında olduğunu iddia etmiştim.
Vandaki rektör ile başlayan final çatışması , büyükanıt'la gelişip darbeci ergenekon'a ve silivriye ulaşıp devletin yok olması ile sonuçlanmıştır. Bundan sonrasını kim söylerle söylesin iyi şeyler olmayacağı aşikardır. Tek bir sürpriz haricinde.
Allah başımızdaki yöneticilere akıl veripte , bir özeleştiri yapma erdemine ulaşırlarsa ;
yani darbeciler ;
biz darbeye teşebbüs ettik ama , bu doğru değildi , halkın iradesine tecavüzdü , türban düşmanlığımız ile başkalarının emellerine alet olduk, özür dileriz diyebilirse ,
Siyasi iktidar;
biz darbeye teşebbüs edenleri cezalandırmak istedik ama , vur dedik ama öldür demedik , askere karşı kin güdenler eri bile darbeci yaptı , amacından saptırdı , askeri yıprakmak isteyenlere alet olduk, özür dileriz diyebilirse ,
Kürtler de ;
biz bu ülkede mutlu ve rahatız ama , ülkede huzur istemeyenler bizi rahat bırakmıyorlar , kışkırtıyorlar özür dileriz diyebilirse;
İşte tek bir istisna budur. Kimin haklı , kimin haksız olduğunu tartışmak , yapılacak en büyük yanlıştır.
m.sedat saygılı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder