HOŞ GELDİNİZ

Siyasetçi doğru olanı değil , uygun olanı söyler.

25 Kasım 2012 Pazar


TÜRK DÜNYASI kavramını ilk kullanan,


TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI VAKFI’nın kurucusu,

hayatını TÜRK DÜNYASI’na adayan,

son anına kadar TÜRK DÜNYASI için yaşayan, çalışan, düşünen,

yüreği TÜRK DÜNYASI, TÜRK DÜNYASI diye çarpan;

akıl, gönül ve dava adamı,

TÜRK DÜNYASI’nın bilicisi,

TÜRK DÜNYASI’nın boy boylayıcısı, soy soylayıcısı,

TÜRK DÜNYASI’nın ad koyucusu, yaşayan son Korkut Atası,

TÜRK DÜNYASI’nın aksakalı;


GÜLEN Hanımefendi’nin sevgili eşi, KARAHAN, KORHAN ve KÖZHAN’ın babası,
hepimizin hocası;

TURAN’ın yol göstericisi,

adı ile müsemma Prof. Dr. TURAN YAZGAN Hocamız Hakkın rahmetine yürümüştür.


24 Kasım 2012 Cumartesi günü, İstanbul Üniversitesi Rektörlük Binasındaki tören saat 11:00’de, Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı önündeki tören saat: 12:30’da olacak ve Fatih Camisi’nde ikindi namazını müteakip kılınacak cenaze namazından sonra Kozlu Mezarlığı’ndaki aile kabristanında ebedi istirahatgâhına defnedilecektir.


TÜRK DÜNYASI’nın başı sağolsun, yattığı yer nurla dolsun, ALLAH rahmet eylesin.



18 Kasım 2012 Pazar

Yakın zamanda kaybettiğimiz değerli insana Allahtan rahmet dilerim.  M. Sedat Saygılı

'Alçak, niye bize gol atıyorsun' 23.08.2006 ÖMER LÜTFİ METE

Kendini  milli, millici, ulusçu, ulusalcı, milliyetçi gibi sıfatlarla tanımlayanların pek çoğu arabesk bir sızlanma ve uyuşma müptelasıdır.Bu zehirden kendimi de pek münezzeh saymam. Viyana bozgundan bile önce mayalanan bu çürüyüşün merhemini Kuvva-yı Milliye ruhu ile bulmuşken İnönü'nün karşı devrimi ile kaybettik. Atatürk'ten sonra Ankara devletin milli niteliğine karşı savaş açarken basın milletle alay edercesine 'Milli Şef'e tapınıyordu. Aslında bu, İnönü'nün Anadolu'ya geçmeye ikna edilmeden önce Karabekir Paşa'ya açıkladığı 'manda' siyasetine dönüştü. Sevr sonrası Amerikan veya İngiliz idaresine girmeyi isteyen İsmet Bey, ne garip cilvedir ki, Milli Şef olunca kurtarılmış ülkeyi tekrar sömürge yapacak ilişkiler ağına sokar. Çok partili siyasi hayat başlatıp demokrasimize büyük katkı yapmış diye kökten Batıcı medya tarafından yüceltilen Milli Şef esasen Türkiye'yi devlet olmaktan çıkartan 'karşı devrim' sürecinin öncüsüdür. Hazindir ki, ülkenin en zeki çocuklarından seçilip titizce eğitilen subaylarımızın önemli bir kısmı, bu çarpıcı gerçeğin tam tersi propagandayla İnönü hayranlığına sürüklenip çaplarının altına düşmektedirler. (Türkiye'de ihtilallerin ardında Batı manevralarının bulunması bundandır.) Atatürk'ün İnönü'nün üstünü nihai olarak çizişi, Cumhuriyet'in resmi tarihinden silinmiştir. Başlangıçta, sınırlı sorumluluk verdiği bu arkadaşının birincil devlet yükünü kaldıramayacağından emin bulunan Gazi, O'nun önünü kesmek istemiş ama başaramamıştır. (Son ana kadar Atatürk'e yakın olanlar tanıktır.) Süreç Türkiye'yi örtülü manda yapınca kültür ve siyasette millicilik devri kapanır. Sahte Atatürkçülük maskesiyle, Mustafa Kemal'in bilinç ve dünya görüşüne yüzde yüz karşıt kökten Batıcılık devletin resmi ideolojisi olur. Tarihi Türk dünyası ve Osmanlı sorumluluk coğrafyasının üzerindeki ilgi ve hukukumuzdan geçtik; Misak-ı Milli haritasının henüz kurtarılamamış vatan topraklarına duyarlı olmak bile Turancılık ve suç sayılır. Mukaddesatçı, milliyetçi veya muhafazakar kavramlar, millilik karşıtı Milli Şef ve kökten Batıcı basının ortak dalaletiyle irtica ve aşırılık yaftası haline getirilir.Bu süreç; her renkten milliyetçilerin pek çoğunu arabesk sızlanma ve uyuşma müptelası yapar. Siyonizm, Masonluk ve Haçlılık aleyhine, sözde sağı bilinçlendiren yayınların düzeysizliği yüzünden vahim bir 'millici tatmin' gelişir: - Her şeyin sorumlusu, ezeli düşmanlarımızdır. Her kötülük bu Deccal yüzündendir, yapacak pek bir şey yoktur. Nasılsa -bir Mesih veya bir Kürşat olarak- Mehdi gelip bizi kurtaracak. Çoğu milliyetçi, mukaddesatçı, muhafazakar ve İslamcı bu saplantıyla bilincini tıkarken, bir kısmı da kökten-dinci tasarıyla, canavarın nalına çimdik atmak için silahlı eyleme yönelir. Millici, milliyetçi veya ümmetçi insanların bir kısmının köktenciliği, Kızıl Ordu yerine 'küresel terör kaynağı' olarak İslam'ı seçenlerin işini kolaylaştırdı. Diğerleri de kurtarıcı gelinceye veya hazırdaki kurtarıcı iktidarı alıncaya kadar sabah akşam sızlanır, uyuşur ve tatmin olurlar:- Bize şöyle yaptılar. Tam memleketi kurtaracakken hükümetimizi devirdiler. Bütün kabahat onlarda. Ne demek bu? - Alçaklar, bize gol attılar! Dalalete bakın! Küresel iddiası olan güç her yere burnunu sokar. Sahaya gol atmak için çıkanı 'vay kahpe' diye lanetlemek, teşhis ve tedavi edilemeyen Şark illetidir. Neden ikide bir gol yediğimizi ve yenildiğimizi sorgulamak yerine 'alçaklar bize gol attılar' diye sızlanıp uyuşmaya devam ediyoruz.

3. yılında rahmet ve saygı ile anıyorum.

Ömer Lütfi Mete: Dava adamı, gönül ehli, münevver, mütefekkir, muttaki. Adam kelimesinin vücut bulmuş hali. "Yiğidin borcu ölüm'' dedi ve borcunu çok sevdiği Rabbine ödedi. Öldüğü için üzülen sevenlerine ''öldüm de uyandım gülüm'' diyerek teselli verdi. Sevenlerini ''uçurumun kenarında'' bıraktı ama olsun. Kabri nur, mekanı cennet olsun. Fatihalarımız onun için olsun... | Halûk Doğan. Ölümünün 3. yılında rahmet ve saygı ile anıyorum. Allah rahmet eylesin.18.11.2009