HOŞ GELDİNİZ

Siyasetçi doğru olanı değil , uygun olanı söyler.

29 Ağustos 2010 Pazar

29.08.2010 açıklama

28 Şubat sürecinde Fethullah Gülen’i yurt dışına çıkmaya mecbur eden tavır üzerine “Av Partisi” adlı bir yazı yazdım ve Hocayı yurt dışına çıkmaya zorlayanların gerçekte onu başkalarının kontrolüne vermeyi amaçladığını ve bu kişilerin avcıların hizmetkarı olduğunu yazdım.Yani Hocaya baskı yapanların irtica ile mücadele ettikleri iddiası gerçek değildi. Ya bilerek ya da bilinçsizlikle bir güce hizmet ediyorlardı.

Cemaatin ülke için yararlı faaliyetlerine, ülkenin geleceği için öngördüklerinin ülkenin aleyhine olmamasına rağmen içine adeta monte edilen ve en küçük bir sorgulamaya bile gerek görmeden ortaya atılan iddialar, hedefi açısından savunulsa bile, metodu açısından eleştirilmesi gerekir. Yani, doğru bir hedefe varmak için de olsa, adaletsizlik savunulamaz.

Ayrıca darbe iddialarına mesnet teşkil eden ve geniş bir alanı, uzun bir süreyi kapsayan delilleri kimin sağladığı bilinmiyor. Bu hareketin içindeki operasyon boyutu ayıklanmalıdır.

Uzun süredir savunduğum bir “Derin Devlet” kavramı var. Bunu ülkenin geleceğini planlayan ve ülkeye yönelik operasyonlara karşı birlikte hareket eden bir akıl olarak tarif ediyorum. Şu anda buna ihtiyacımız var. Ülkede etkin olan bütün büyük güçleri temsil edenler bir araya gelir ve bir yandan terörü engelleyecek darbelerin önünü kesecek tedbirler alırken dış güç odaklarının operasyonlarına karşı da tedbirler alırlar. Birbirlerini hain ilan eden kişiler bir araya gelebilirler mi?

Av partisi , Mahir Kaynak ( 28 şubat sürecinde yazılmıştır)

Üzerimdeki ağırlığın yorgunluktan mı, bıkkınlıktan mı olduğunu pek kestiremedim. Kalabalıklardan uzaklaşıp doğaya sığınmak istedim ve yeşilliğin koynuna yasak bir aşık gibi sokuldum. Uyuklamışım. Yara bere içinde bir geyik, kendi haline bakmadan, alaycı bir ifadeyle,

- Hoş geldin çok bilmiş bey, perişan görünüyorsun, yine bir derdin mi var?

Beni tanımasına şaşırdım,

- Daha önce tanışmış mıydık? Diyerek şaşkın şaşkın yüzüne baktım.

- Seni herkes tanıyor. Geçenlerde konuştuğun balık her yerde seni anlatıp duruyor.

- Benim sadece canım sıkılıyor ama sen önce parçalara ayrılmış sonra da dikilmiş gibisin, ne oldu sana böyle?

- Asil beyler her zamanki gibi ava çıktılar. Arkada köpekler havlıyordu, davullar yeri göğü inletti ve bizi avcının önüne doğru sürmeye çalıştılar ama ben onların bu oyununu bildiğim için geriye, gürültücülerin tarafına koştum, köpekler beni bu hale soktular.

- İyi ki öldürmemişler.

- Onların avlanma yetkisi yoktur. Görevleri avı gerçek avcının tarafına sürmektir. Avlanma imtiyazı asillere aittir.

- Halinize acıyorum, hayatınız çok zor olmalı.

- Balık senin pek akıllı olmadığını söylüyordu, haklıymış. Kendi halinize bakmadan bize acıyorsunuz. Bu olay bizim başımıza arada bir gelir ama siz her gün aynı biçimde avlanıyorsunuz.

Sözlerini pek anlamadım o da benim anlamadığımı anladı.

- Bak çok bilmiş, hani sizin meşhur bir İslamcınız vardı ve bütün gazetelerde bir gün aleyhinde kampanya başlatıldı ve o ülke dışına gitti. İşte o yayınlar gürültüdür ve avcıların kucağına itilmiştir. Yani aleyhinde yazanlar aslında avcının adamlarıdır. Sizin meşhur bir terör örgütünüz vardı ve bir gün bunların İran’da, Suriye’de ve Türkiye’de eylemler yaptığı yazılmaya başlandı ve bir bölümü gidip avcılara teslim oldu. O yazılar avcının adamlarının çıkardığı gürültülerdi. İstersen sana yüzlerce örnek verebilirim. Eğer gazeteleri doğru okuyabilsen, televizyonlardaki mesajları anlayabilsen kimin avcı kimin gürültücü olduğunu anlarsın.

Bir geyiğin bana ders vermeye kalkması gururumu incitti, kızdım ve onu terslemek güdümü frenleyemedim.

- Bana bak geyik, benim bütün ömrüm bu olayların içinde geçti. Sen yeşillikler içinde geviş getirirken ben ateşle oynuyordum, bana akıl vermeye kalkma!

- İnsan olmak ne kadar zormuş meğer, sürekli yanılan bir aklı ve ukala bir gururu taşımaktan daha ağır bir yük olabilir mi?

- Özür dilerim geyik, haklısın, insanların sürekli yönlendirildiğini biliyordum ama bunun bir av taktiği olduğunun farkında değildim.

- Gürültücüleri hafife alma, bu iş için partiler, televizyonlar kurulur, gazeteler çıkarılır. Üstelik bunlar en vatansever söylemlerin şampiyonluğunu yaparlar. Onlardan kaçarken tuzağa düşersin. Ülkenizdeki kocaman bir ABD karşıtı İslamcı hareket nasıl uysallaştırıldı? Solun şampiyonları global kapitalizmin ödün vermez fedaileri haline nasıl geldiler? Tarihi doğru okumak gerekir. Siz tarih diye kronoloji ve onun size yönetenlerce kurgulanmış yorumunu okursunuz. Oysa çok şeye gerek yok. Bugünü anlamak için asillerin nasıl avlandığını öğrenin yeter.

- Güzel geyik, avcıların şimdi neyin peşinde olduğunu bana söyler misin?

- Devletinizi ele geçirecekler. Kurumlarınızın hiçbir şeyi doğru dürüst yapmadığı bir gerçek ama bu avcının derdi değil. Bunları yıkmaları doğru olabilir ama boşluğu kendileri dolduracaklar ve bunlar etkili olacağı için çaresiz kalacaksınız.

Korkuyla uyandım.

8 Ağustos 2010 Pazar

REFERANDUM

Konu 12 eylülse konuşma hakkı olan biziz.
Daha güneş doğmadan evi aranan , yakalanan , sorulan biziz. Sonrasında asılan, yargılanan , mağdur olan biziz.

Ama bu darbeye karşı olduğumuz için akp ile aynı safta mı olmak gerekir ?

Yoksa akp ' ye karşı olmak için beyinsiz bahçeli ile birlik mi olmak gerekir ?

Her ikisine de HAYIR

Ben KATILMIYORUM .